MUNZAM ZARARIN İSPAT GEREKMEDİĞİNE İLİŞKİN KARAR
- fathnarn
- 5 Ağu
- 2 dakikada okunur
T.C. YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2024/3534 Karar No: 2025/15 Karar Tarihi: 13-01-2025
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2024/1750 E., 2024/1903 K.
HÜKÜM/KARAR: Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI: 2023/1038 E., 2024/588 K.
1-Davacı vekili; kooperatifin üyesi olan davacıya konut tahsis edilmesine rağmen davalı kooperatifin borcundan dolayı tahsis edilen konutun satıldığını, davalı tarafından bunun karşılığında davacıya 28.08.2007 tanzim, 29.10.2017 vade tarihli, 135.000,00 TL bedelli senet verildiğini, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davacının uzun süren uğraşlar sonucu alacağını 219.264,86 TL olarak tahsil etmiş ise de bu parayla ev alamadığını, bu sebeple değişen ekonomik koşullar gereği aşkın zararının oluştuğundan, aşkın zararın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
..............
.............
.............
.........
Somut olayda, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, kooperatifçe kendisine tahsis edilen konutun davalının borcundan dolayı satıldığı, davalı tarafından davacıya 28.08.2017 tanzim, 29.12.2017 vade tarihli senet verildiği, senedin vadesinde ödenmediği ve davacının 08.02.2018 tarihinde icra takibine geçtiği, davacının icra takip sonucu alacağını 24.07.2023 tarihinde tahsil ettiği, temerrüt tarihi olan 29.12.2017 tarihinden alacağın tahsil edildiği 24.07.2023 tarihine kadar ülkemizdeki enflasyon oranları, yabancı paranın değer artışı, altın fiyatlarının artışı, vadeli mevduat faiz oranları, devlet tahviline verilen faiz oranı, asgari ücret artışı gibi ekonomik göstergeler yine o dönem içerisindeki yasal faiz oranları dikkate alındığında, davacı alacaklının parasının değerini sabit tutmak ve kazanç sağlamak için bir çabada bulunmasının hayatın olağan akışına da uygun olduğu, en azından paranın değer kaybını önlemek için döviz, altın, vadeli mevduat hesabı, devlet tahvili gibi yatırımlara yönelmesinin doğal olduğu kanaatine varılmakla, davacı alacaklının temerrüt faiz oranı üzerinde aşkın zararı (munzam) oluştuğunun kabulü gerekir.
Mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen ekonomik unsurlar dikkate alınarak oluşturulan sepet hesabına göre davacı alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğrayıp uğramadığı tespit edilerek, varsa bu zarar miktarından da davacı tarafından tahsil edilen temerrüt faiz miktarı çıkartılarak, davacının munzam zarar miktarı bulunup davacı alacaklının aşkın zararının (Munzam) tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının somut olarak zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 07.06.2024 tarihli, 2023/1038 Esas, 2024/588 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi gönderilmesine, 13.01.2025 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Comments